IV -ZARF (BELİRTEÇ)
İsimler,
varlıkları ya da kavramları karşılar, fiiller ise
hareketleri, oluşları karşılar.Varlıkların nasıl belli nitelikleri varsa,
fiillerin de belli nitelikleri vardır. İsmin niteliğini bildiren sözcüklere
sıfat denir. Fiillerin niteliğini bildiren sözcüklere de zarf diyoruz.
“Güzel
bir evde oturmak istiyorum.” cümlesinde “güzel” sözcüğü “ev” isminin niteliğini
bildiriyor, onun nasıl olduğunu açıklıyor. Öyle ise bu sözcük sıfat
görevindedir.
Aynı
sözcük;
“Bu
ev uzaktan daha güzel görünüyordu.” cümlesinde “görünmek” fiilinin nasıl
olduğunu bildiriyor. İşte bu durumda “güzel” sözü zarftır.
Kısaca zarflar fiillerle ilgili sözcüklerdir. Bunun dışında,
sıfatın, adlaşmış sıfatın veya başka bir zarfın derecesini bildiren zarflar da
vardır.
1. Durum Zarfları
Fiilin
durumunu yani nasıl yapıldığını bildiren sözcüklerdir. Fiile sorulan “nasıl”
sorusuna cevap verir.
O,
hızlı koşardı. (Nasıl koşardı?)
Çok tatlı
gülümsüyor. (Nasıl gülümsüyor?)
Bu
günler zor geçecek. (Nasıl geçecek?)
cümlelerinde
altı çizili sözler durum bildiren zarflardır. Bu sözcüklerden sonra isim
gelseydi sözcükler sıfat olacaktı.
Zarfın
mutlaka fiillerden önce gelmesi şart değildir. Zarfla fiil arasına başka
sözcükler girebilir.
“Dışarıdan
kesik kesik köpek havlamaları geliyordu.”
cümlesinde
“kesik kesik” zarfıyla onun nitelediği fiil arasına
başka öğe girmiştir. Elbette bu zarfın özelliğini değiştirmez.
2. Zaman Zarfı
Fiilin
ne zaman yapıldığını bildiren sözcüklerdir. Fiile sorulan “ne zaman” sorusuna
cevap verir.
Tatilden
dün dönmüşler.
Akşama bizde toplanıyoruz.
Artık buradan gitmelisin.
cümlelerinde
altı çizili sözcükler fiilin zamanını bildirdiklerinden zarf görevindedirler.
3. Yer - Yön Zarfı
Fiilin
yöneldiği yeri bildiren sözcüklerdir. Fiile sorulan “nereye” sorusuna cevap
verir ve ek almaz. Bu tür zarfların sayısı bellidir.
“Yukarı
çık, ben de geliyorum.” cümlesinde, fiile “Nereye çık?” diye sorarsak, “yukarı”
cevabı gelir. Ek de olmadığına göre yer - yön zarfıdır. Eğer cümle “Yukarıya
çık.” şeklinde olsaydı, sözcük isim görevinde kullanılmış olacaktı.
Aşağı
indi.
Öte gitti.
Geri geldi.
Beri geldi.
İleri
gitti.
Dışarı çıktı.
İçeri girdi.
cümlelerinde
altı çizili sözcükler yer zarflarıdır.
4. Azlık - Çokluk (Miktar) Zarfları
Zarflar
içinde çok değişik özellikler gösteren sözcüklerdir bunlar. Fiilin, sıfatın,
zarfın, adlaşmış sıfatın miktarlarını bildirebilen geniş bir kullanım alanına
sahiptir. Bu zarflar “ne kadar” sorusuna cevap verir.
“Pastadan
biraz alabilir miyim?”
cümlesinde
“alabilir miyim” fiiline “Ne kadar” sorusunu sorarsak “biraz” cevabı gelir.
İşte fiilin miktarını bildiren bu sözcük zarftır.
Bu
tür zarflar sıfata sorulan “ne kadar” sorusuna da cevap verebilir.
Örneğin;
“Çok
güzel bir kitaptı.” cümlesinde “kitap” isimdir. “Nasıl kitap?” diye sorarsak
“güzel” sıfatı cevap verir. “Ne kadar güzel?” diye sorarsak “çok” cevabı gelir.
İşte sıfatın derecesini bildiren “çok” sözcüğü zarftır. Çünkü burada çok olan
güzelliktir.
Bu
tür zarflar, başka bir zarfın derecesini de bildirebilir. Bu durumda zarfa
sorulan “ne kadar” sorusuna cevap verir.
“Çok
hızlı koşuyor.” cümlesinde “koşuyor” fiildir. “Nasıl koşuyor?” diye sorarsak
“hızlı” zarfını buluruz. “Ne kadar hızlı?” diye sorduğumuzda ise “çok” cevabı
gelir. Zarfın derecesini bildiren bu sözcüğe de zarf diyoruz.
Bunlar
adlaşmış sıfatların da derecelerini bildirebilir.
“Bu
plan en yaşlılar da göz önüne alınarak hazırlandı.”
cümlesinde
“yaşlılar” adlaşmış sıfattır. Buna “Ne kadar yaşlı?” diye sorarsak “en
yaşlılar” cevabı gelir. Yaşlıların derecesini bildiren “en” sözü zarftır.
Örnekleri çoğaltalım.
O,
bu derse pek çalışmadı. (Fiilin zarfı)
Pek sağlam bir ayakkabıya
benzemiyor. (Sıfatın zarfı)
Pek akıllısın sen de! (Adlaşmış
sıfatın zarfı)
“Ne
kadar” sorusu elbette sadece zarfı buldurmaz.
“Fazla
mal göz çıkarmaz.” cümlesinde altı çizili sözcük “mal” isminin miktarını
bildirdiği için sıfattır. Çünkü isimlerin zarfı olmaz.
“Bu
kadar çok arabayı nasıl taşıyor bu köprü?” derken “çok” sözü “araba” isminin
sıfatı, “bu kadar” sözü de “çok” sıfatının zarfıdır.
Bazen
cümlede birden fazla zarfın veya sıfatın olması, aklımızı karıştırabilir.
“Sevimli , sarışın bir
çocuk içeri girdi.” cümlesinde “çocuk” isim, “sarışın” sıfat, “sevimli”
sıfattan önce geldiği için zarfttır, gibi bir yanlış
düşünceye kapılmayalım. Bir sözcüğün, zarfın ya da sıfatın
zarfı olması sadece “ne kadar” sorusuna cevap vermesiyle, yani derece
bildirmesiyle mümkündür. Bu cümlede ise altı çizili bütün sözcükler ismin
sıfatlarıdır.
5. Soru Zarfı
Cümlelerde
zarfları bulmak için kullandığımız sorular vardı. Bunların hepsi - nereye hariç
- soru zarflarıdır.
Nasıl bu kadar güzel konuşuyor?
Gittiği
yerden ne zaman dönecek?
Ne
kadar
hızlı yüzüyor?
Neden
söz vermesine rağmen gelmiyor?
Ne
gülüp duruyorsun iki saattir?
cümlelerinde
altı çizili sözcüklerin hepsi soru zarfıdır.